Hamas İsrail’e saldırdı ve bu yazının yazıldığı tarih itibariyle televizyon ve sosyal medyadan yedi gündür naklen savaş izliyoruz. Her iki taraftan da maalesef yine masum siviller, çocuklar, yaşlılar ve kadınlar hayatını kaybediyor. Bölgesel gibi görünen bu çatışma 3. Dünya savaşının kıvılcımı olabilme kapasitesine sahiptir. Bu yangının söndürülmesi, yayılmaması ve büyümemesi için hemen müdahale edilmelidir. Aksi takdirde insanlık için büyük bir katliamın çanları çalmaya başlamış bulunuyor. Tabi bunları gördükçe aklımıza birtakım sorular takılmıyor değil. Bu sorular üzerinde biraz beyin jimnastiği yapalım isterseniz.
Savaşın ahlakı olur mu? Olmaz! Nesi olur? Savaşın hukuku olur.
Düşman seni yok etmek isteyendir. Seni yok etmek isteyeni yok etmezsen sen yok olursun. Bunu yapmak için ahlak kurallarına uyabilir misin? Düşmanın da olsa başka bir insanı ahlak kurallarına uyarak katledebilir misin? Öldürmenin, yok etmenin, infaz etmenin ve rastgele bombalamanın ahlakı olur mu? Olmaz! İşgalci İsrail ile topraklarını kurtarmak isteyen yaklaşık 5 milyon nüfuslu Filistin’in düşmanlığı yüzlerce hatta binlerce yıla dayanıyor. Uzun zamana yayılmış ve kör düğüm olmuş bu düşmanlığın ahlakını bugünkü düzlemde belirleyebilir miyiz!?
Başka bir soruyla devam edelim.
Savaşın hukuku var mıdır? Varsa nasıl olmalıdır? Mesela hasmına açıkça savaş ilan edeceksin. Savaş esnasında esir düşen veya hayatını kaybedenleri karşılıklı takas edeceksin. Yaralı ve hastalara muamelen insan hakları ölçeğinde olacak. Gazeteci, Ambulans ve hasta bakıcı gibi insani görev yapan tarafsız çalışan kişileri koruyup gözeteceksin gibi…
Peki…
Bu hukuku kim belirler?
Bu hukuka uymasan ne olur? Yaptırımı nedir ve yaptırımları kim uygulayabilir?
Savaşan taraflardan hukuka uymayanları kim, nasıl cezalandırır?
Bugünkü düzlemde cevap olarak Birleşmiş Milletler mi diyeceksiniz! (Hımm!)
Çok romantik bir cevap oldu değil mi?
….. ….. …..
Hamas’ın saldırdığı ve şu ana kadar 1.300 vatandaşını kaybeden İsrail, 14 Mayıs 1948 tarihinde bağımsız ve demokratik bir ülke olarak kurulmuştur. İsrail’in şimdiki nüfusu yaklaşık 10 milyon kadardır. İsrail’ de yaşayan Yahudiler’ in kökeni, yaklaşık dört bin yıl öncesine, İbrahim, İshak ve Yakup peygambere kadar dayanır. İsrail adı Yakup peygamberden gelir. İnanışlarına göre Yakup Tanrıyla güreşmiş ve onu yenmiştir. İsrail ismini Tanrı Yakup peygambere bu nedenle vermiştir.
Yahudilik inancına göre; Tanrı Yehova tarafından İbrahim peygambere ve soydaşlarına “Vadedilmiş Topraklar” olarak bildiğimiz alan, bugünkü Filistin ve İsrail Devleti toprakları vadedilmiştir.
Tevrat’ın Tekvin kitabının 15. Bab’ında şöyle yazmaktadır:
O günde Rab, Abraham’la ahdedip dedi: Mısır ırmağından büyük ırmağa, Fırat ırmağına kadar bu diyarı, Kenileri ve Kenizzileri ve Kadmonileri ve Hittileri ve Perizzileri ve Refaları ve Amorileri ve Kenanlıları ve Girgaşileri ve Yebusileri senin zürriyetine (soyuna) verdim.
Yahudi inancına göre bu metinde geçen Fırat Nehri ‘nden Nil Nehri’ne kadar olan geniş bölge İsrailoğulları’na vadedilmiştir. Birçok dinin doğduğu bu topraklar, Haçlı Seferlerinin yapılmasına da sebep olmuştur. Bugün Arap-İsrail gerginliğinin de ana sebebi bu toprakların paylaşımıdır.
Yahudilik, Hristiyanlık ve İslamiyet’e göre bu bölge çok özel ve kutsaldır. Örneğin Hz. İbrahim Harran’da doğmuştur. Hz. İbrahim’in oğulları İsmail, İshak, Yusuf ve Yakup bu topraklarda yaşamıştır. İbrahim, İshak ve Yakup’un mezarları bu bölgededir. Musa Yahudileri Mısır’dan çıkartıp buraya getirmiştir. Tek tanrılı dinlerin kutsal kaynaklarına göre Tanrı Kenan ülkesini, Hitit ülkesini ve Amon ülkesini Hz. İbrahim’in soyuna ve Araplara vermiştir. Bu bölgeyi değerli kılan geçmişidir ve birçok peygamberin burada doğması, yaşaması ve ölmesidir. Hz. İsa’ nın burada kutsanması da ayrıca bu bölgeyi inananları açısından çok önemli hale getirmektedir.
İbrahimi dinler açısından bu kadar kutsal olan bu toprakların bugünü ve geleceği ancak ve ancak dününü bilmekle mümkündür. Bugünkü savaşı anlayabilmek için dünün düşmanlığını ve bu düşmanlığın tarihsel köklerini bilmeniz gerektir.
Hamas örgütü 7 Ekim 2023 tarihinde büyük bir saldırı ile başlattığı eyleme “AKSA TUFANI” ismini verdi. Buna karşılık veren İsrail’ in ise karşı saldırısına “DEMİR KILIÇLAR” ismini neden verdiğini bilmeden konuyu anlayamaz, anlatamazsınız.
-Haftaya devam edebilmek ümidiyle… –
*
HÜSEYİN KANZA