Antik dönem Yunan düşünürlerinden Sokrates “eğitimin pahalı olduğunu düşünüyorsanız, bir de cehaletin bedelini hesaplayın” diye bir söz etmiş. Cehalet ve cahil kavramı 2500 yıl önce de insanoğlunun hayatında varmış demek ki! Sanırım her zaman vardı ve bugün ile yarın da hayatımızda bulunacak bir kavram gibi gözüküyor.
Cehalet Türk Dil Kurumuna göre “bilgisizlik” demektir. Arapça chl kökünden gelen cehalet “bilmeme, habersiz olma” sözcüğünden alıntıdır. Cehalet için bilgi ve tecrübe eksikliğidir diyebiliriz.
Cahil kelimesi de arapça chl kökünden dilimize geçen, “bilmeyen”, “bilgisiz” sözcüğünden alıntıdır ve oldukça sık kullandığımız bir kelimedir.
-Öğrenim görmemiş, okumamış,
-Belli bir konuda yeterli bilgisi olmayan,
-Deneyimsiz, genç, toy kişiler için kullanılır.
Bir sıfat olan cahil kelimesi bilgisiz, habersiz kişileri tanımlamada ve işaret etmekte kullanılır. Örneğin “Cahil kişilere söz (laf) anlatmak, deveye hendek atlatmaktan daha güçtür” cümlesini sık sık kullanır ya da duyarız.
Bir de bu kelimenin yanına eklediğimiz aynı kökten gelen cuhala sözcüğü vardır. “Cahiller” sözcüğünden alıntı olan bu kelimeyle birlikte “kara cahil”, “zırcahil”, “cahilane”, “cahiliye”, “cahillik” gibi sözcüklerde hayatımızda yerini her zaman koruyan ifadelerdir.
Benim en çok hoşuma giden tanım ise “Cehalet bilmemek değil yeni bir şey öğrenmeyi reddetmektir” diyen Sinan Canan’ın tanımıdır. O yüzden birçok düşünür, insan denilen canlının araştırıp öğrenmeden insan vasfını alamayacağını ifade eder. Yani insan, eğitim sonucu öğrendiklerini hayatına uyguladığında hayvan dediğimiz diğer canlı türlerinden farklılaşır. Aynı tekrarları yapıp farklı şey beklemek cehaletin tekerrürü, cahilin vakit kaybıdır.
Afet ve acil durumlarla ilgili birçok şeyi maddi-manevi kapılarımızdan sonra öğrendik. Tecrübe ettik ama tecrübe için yenilmiş kazıkların bileşkesidir derler. Bedelini ödediğimiz bu tecrübelerin doğrusunu ve güzelini bizden sonraki kuşaklara aktaralım. Bilsinler, öğrensinler. Acılar artarak değil, azalarak devam etsin ve hatta bitsin.
Aktardığımız bilgilerle güvenlik kültürlü, afet temelli bir yaşam sürsün. Unutulmasın ki en büyük cehalet, parçası olduğumuz doğaya ve doğanın fiziki kanunlarına aykırı yaşamaktır.
Doğayla uyumlu bir yaşam ve afetsiz günler dileğiyle…
*
HÜSEYİN KANZA