Evet, afet dediğimiz olay/olgu, her türlü siyasetin üstünde bir durumun ortaya çıkmış halidir. Hangi dünya görüşünde olursanız olun, hangi rengi seviyor ya da sevmiyor olursanız olun, hangi yemeği tercih ederseniz edin, hangi artisti, şarkıcı ya da tiyatrocuyu severseniz sevin, hangi partiye oy verirseniz verin ve hangi tanrıya inanırsanız inanın. Yaşadığınız ve adına Türkiye dediğiniz bu coğrafya zamanı gelince sarsılacak ve hepimizi ortak bir paydada buluşturacaktır. Afetler bizim ortak paydamızdır. O yüzden 2020 yılında yazdığım kitabın adına, bu gerçekler ışığında “ORTAK PAYDAMIZ AFETLER” ismini vermiştim.
Siyaset üstü bir konuda yazı yazmak, etliye sütlüye karışmadan düşünce ve duyguları nakletmek her zaman kolay olmuyor. Örneğin, deprem öldürmüyor bina öldürüyor gerçeğini bilmeyen kalmamıştır. Peki, bu binaların deprem gerçeği göz ardı edilerek inşa edilmesi, çürük zeminlere imar izninin verilmesi, binaların malzemeden çalınarak inşa edilmesi, yapıların yerinde ve zamanında etkin bir şekilde denetlenmemesi hususlarını nasıl anlatacağız?
Türk vatandaşının neden çürük bina yaptığını, bu binaların sürekli olarak affedilmesinin istikbalimize ne gibi katkısının olduğunu, bütün bunlara rağmen çeşitli konularda yüzlerce çalıştay düzenleyen siyasi iradenin, hala “Türk vatandaşı neden kaçak bina yapar ?” sorusunu çalışmadığını nasıl söyleyeceğiz? Yasal bina yapmanın önündeki engelleri, vatandaşı kaçağa, denetimsizliğe, plansız ve ehliyetsizliğe mahkûm eden, kemikleşmiş ve kanıksanmış mevcut egemen anlayışa karşı çıkmanın zorluklarını nasıl aşacağız?
Sevgili Dostlar…
31 Mart Mahalli İdareler Seçimi sonuçlandı. Yeni yönetim ve yöneticileri seçtik, belirledik. Hepimize hayırlı olsun. Bu yönetimlerin özellikle son depremden çok büyük zarar gören bölgemizde ve beklediğimiz farklı bölgelerdeki depremler arifesinde, zor bir dönem ile mekânda yapacakları çalışmalar hepimizi yakından ilgilendiriyor. Artık yetki, güç ve devletin kaynakları yeni yöneticilerimizin kontrolünde olduğu için, afet ve acil durumlarla ilgili bir takım istek ve beklentilerimizi de duysunlar istiyoruz. Ve diyoruz ki;
Hangi anlayışın temsilcisi olursanız olun, rehberiniz ilim, yoldaşınız bilim olsun,
Amacınız hiçbir fark gözetmeden, partili – partisiz ayrımı yapmadan, bölgenizin bütün kesimlerine karşılıksız hizmet olsun,
İlkeniz dürüstlük, saydamlık ve şeffaflık olsun,
Ehliyetli ve Liyakatli idarecileriniz olsun,
Hizmetlerinizde ölçü, adalet ve hakkaniyet olsun,
Kamu kaynaklarında yolsuzluk ve ahlaksızlık olmasın, hiçbir kaynak israf edilmesin,
Beni, ailemi ve şehrimi her türlü afet ve acil duruma karşı koruyacak tedbirlerin olsun, afetlere dirençli toplum oluşturma adına eğitimin, donatımın ve hazırlığın olsun,
Özellikle afet nedeniyle yardıma muhtaç olanlar başta olmak üzere, sosyal belediyecilik ile alil-acizleri koruyan bir çatınız olsun. Bu çatı gerek duyduğumuzda hepimizin sığınacağı kadar büyük ve kuvvetli olsun,
Anlayış olsun, hoşgörü olsun, kardeşlik olsun,
Biz elimizden geleni yapalım, iyi niyetle beraber çalışıp hizmet edelim ki takdir Allah’tan olsun.
Diyor, şehrime ve ülkeme afetsiz günler diliyorum…
*
HÜSEYİN KANZA