Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla düzenlenen ‘Yaşlı Bakım Eğitimleri’ çevrimiçi programında konuşan Prof. Dr. Hür Mahmut Yücer, “Yaşlıların yalnızlaşması onların manevi dünyasında çok büyük hasara yol açmaktadır. Bundan dolayı yaşlı vatandaşlarımızın manevi bakıma olan ihtiyacı gün geçtikçe artmaktadır” dedi.
Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi Yaşlı Destek Projesi (YADES) kapsamında düzenlenen çevrimiçi seminerler devam ediyor. Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü, Kahramanmaraş Valiliği ve Sütçü İmam Üniversitesi işbirliğiyle düzenlenen programın konuğu Sağlık Bilimleri Üniversitesi Hamidiye Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hür Mahmut Yücer oldu. Moderatörlüğünü Dr. Mehmet Yılmaz’ın yaptığı çevrimiçi program Büyükşehir Belediyesi’nin Instagram hesabından canlı yayınlandı. Programda yaşlıların yalnızlaşması, manevi bakımın önemi ve kişinin manevi dünyasını sağlamlaştırmasına yönelik öneriler gibi pek çok konu masaya yatırıldı.
Yaşlılar Yalnızlığa Terk Edilmemeli
Gün geçtikçe Türkiye nüfusunun yaşlandığına ve yaşlılıkta yaşanan sosyal sorunlara değinen Prof. Dr. Hür Mahmut Yücer, “Günümüzde kentleşmenin artması ve sosyal ilişkilerin azalması insanları birçok yönden etkilemiştir. Bu süreçlerden en fazla etkilenen grup yaşlılardır. Türkiye’de yaşlı nüfusun toplam nüfus içerisindeki oranı yüzde 9,6 civarındadır ve bu oran gün geçtikçe artmaktadır. Yaşlı nüfusun oranı arttıkça sosyal ve psikolojik yönden etkilenen insan sayısı da artmaktadır. Yaşlılık, gençlik ve yetişkinlik gibi doğal bir süreçtir ve herkes bir gün mutlaka o dönemi yaşayacaktır. Günümüzde insanlar birbirinden uzaklaşmakta ve yaşlılarımızı yalnızlığa terk etmiş durumdayız. Yaşlıların yalnızlaşması onların manevi dünyasında çok büyük hasara yol açmaktadır. Bundan dolayı yaşlı vatandaşlarımızın manevi bakıma olan ihtiyacı gün geçtikçe artmaktadır. Sadece yaşlılar değil hastalar, madde bağımlıları, şiddet mağdurları gibi dezavantajlı gruplarında manevi bakıma olan ihtiyacı artmaktadır. Maneviyat günlük gelip geçecek bir durum değildir. Maneviyat insanın yakıtıdır. İnsanın doğumundan ölümüne kadar devam eden süreçte her zaman maneviyata ihtiyacı vardır. Ayrıca maneviyat yaş ile bağlantılı olan bir durum değildir. Yaşlıların maneviyatını ne kadar güçlü tutması gerekiyorsa gençlerinde o derece güçlü tutması gerekir. İnsanların manevi ihtiyaçları arasında sevgi, aidiyet, saygı, dua ve takdir edilme gibi olgular yer alır. Bu ihtiyaçların karşılanması insanların manevi hayatını güçlendirir” dedi.
Doğu ve Batı Toplumlarında Manevi Bakım
Bireyin manevi dünyasını sağlam tutması gerektiğini vurgulayan Prof. Yücer, “Manevi bakım kavramı Doğu ve Batı toplumlarında farklı anlam ifade etmektedir. Doğu toplumlarında manevi bakım daha çok dinle ilişkilendirilirken Batı toplumlarında insanın psikolojik dünyası ile ilişkilendirilir. Doğu toplumlarında dini vecibelerini eksiksiz yerine getiren kişilerin manevi dünyasının o kadar güçlü olacağı kabul edilir. Yani manevi bakıma ihtiyaç duyulan kişilere öncelikle dini vecibelerini yerine getirmesi gerektiği söylenir. Özellikle dua ve tövbe etmenin manevi bakım açısından çok önemli olduğu vurgulanır. Yani maneviyatın özü yaratıcıyı sıkça zikretmektir. Batı toplumlarında ise manevi bakım daha çok insanın psikolojik sorunlarını çözerek gerçekleştirileceği kabul edilir. Manevi bakım ile kaygı arasında ters orantı vardır. Yani insanda kaygı artarsa manevi dünyası hasar görür. Bundan dolayı insanlarda kaygıyı azaltmak için kader kavramına atıf yapılır. Yani kader kavramı insanları rahatlatma ve manevi dünyasını tamir etme noktasında önemlidir. Doğu ve batı toplumlarında ortak olan kanılardan bir tanesi manevi dünyanın güçlü olması ile depresyon arasında ters orantı vardır. Ortak kanıya göre manevi dünyası güçlü olan kişilerin depresyona girme olasılığı daha azdır” ifadelerini kullandı.
