-Adaylık sürecinde çalmadık kapı bırakmamaya çalıştık

-Sorunlar değişimle çözülür

-Mülakatı sınavın önüne koydular

Cumhuriyet Halk Partisi Kahramanmaraş Milletvekili Adayı Mehmet Bağlar, “Vatandaşlara artı yazan her şey bana eksi yazsın. Böyle düşünseydik her şey daha farklı olabilirdi” dedi.

Gittikleri her bölgede hemşehrilerinin yoğun ilgisiyle karşılanan CHP Kahramanmaraş Milletvekili Adayı Eğitimci Mehmet Bağlar, depremin ilk saatlerinden itibaren hem sahada hem de vatandaşların yanında olmuştu. CHP Milletvekili Adaylığı esnasında sahada yaptığı çalışmalar neticesinde Kahramanmaraş halkı tarafından büyük saygı kazanan Mehmet Bağlar, seçimlere günler kala son değerlendirmelerini yaptı.

“Yardıma muhtaç vatandaşlara bizzat ulaşmaya çalıştım”

Depremin il saatlerinden itibaren gece gündüz yarıma koşan Bağlar, “6 Şubat günü memleketimiz için zor bir gündü ve o günler bizim için çocuklarımız için çok zordu Allah bir daha öyle bir felaket göstermesin. Tabi o günlerde gece gündüz insanlarımızı yardımına koştuk ama bunu reklam yapmayı sevmiyorum. O süreçte bu acıyı yaşayan insanları incitmemek gerekiyordu, yardıma ihtiyaç duyan insanlara bizzat ulaşmaya çalıştım. Depremde birinci derecede akrabamı kaybetmedim ama çocuklarımı alıp başka yerlere gidebilirdim ama insanlarımız enkaz altında dururken onların yardımına koşmak gerekliydi” dedi.

“Vatandaşlara artı yazan her şey bana eksi yazsın”

Deprem günlerinde dahi vatandaşları ayrıştıran zihniyetin olduğunu ve bu durumun kendisini çok üzdüğünü ifade eden CHP Kahramanmaraş Milletvekili Adayı Bağlar, “Ankara Büyükşehir Belediyesi depremin ilk saatlerinden bu yana Kahramanmaraş’taydı. Devlet yetkililerimiz İsrail’in yardımlarını reklam yaparken, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin yardımlarını ise görmezden geldi. Bizler Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin kurduğu merkezden yardımları yaptık. Belediyeler de bu devletin kurumudur. Bugün bu hükümet yarın başka hükümet vardır. Hükümet bu koordinasyonu sağlasaydı daha güzel olabilirdi. Zor durumdaki insanların yardımına ve umutlarına umut vermek için o gün kutuplaşma unutulmalıydı. Aman Ankara Büyükşehir’in yaptığını vatandaşlar görmesin bu bize eksi yazar düşüncesi olmamalıydı. Vatandaşlara artı yazan her şey bana eksi yazsın. Böyle düşünseydik her şey daha farklı olabilirdi” diye konuştu.

“Öğrencilerimin büyük desteğini gördüm”

Öğretmen olduğu için bu süreçte öğrencilerinden büyük güç aldığını dile getiren Bağlar “Bundan önceki seçimlerde öne çıkmadan seçim çalışmalarına katıldım, CHP’nin fahri üyesi gibi çalıştım. 25 yıllık öğretmenlik hayatımda bu durumu öğrencilerine hiçbir zaman yansıtmadım. Bu seçim süreçlerinde ben perde arkasında daha iyi şeyler yaptığımı düşünüyorum. Milletvekili adaylığı sürecinde öğrencilerimden büyük destek alıyorum. Bu süreçte öğrencilerime dokunduğumu ve her şekilde temas ettiğimi düşünüyorum. Siyasette eskiden insanlara dokunmak gerekti ama yeni çağda teknoloji ile birlikte bir algı bombardımanı algı yönetimi oluyor. Ben bu süreçte öğrencilerimin desteğini görebiliyorum ve bundan da gurur duyuyorum.”

CHP Kahramanmaraş milletvekili Adayı Mehmet Bağlar’ın konuşmalarından satırbaşları şu şekilde:

“Zorlu göreve talibim”

Cumhuriyet Halk Partisi, Kahramanmaraş’ta eski günlerine geri dönecektir. Ben daha önce de sahadaydım ve sahayı gözlemliyorum. Emin olun CHP iktidar olduğunda Kahramanmaraş’taki değişimi ve dönüşümü göreceksiniz. Yapana, hak edene oy verilsin; hak etmeyen ise gönderilisin. Bugün sahaya çıktığımızda en çok Ali Öztunç’un adı duyuluyor çünkü Ali Öztunç insanlara temas ediyor. İnsanlara değer verdiği için Ali Öztunç halk tarafından çok seviliyor. Bizler çok zor bir göreve talip olduk ve aynı zamanda TBMM’ye gidecek olan milletvekillerinin deprem bölgesini temsil ettiği için zor bir görevi olacak. Vekil olacak kişiler çok büyük sorumluluk altına girecek ve ateşten gömlek giyecekler. Ben de bu zorlu göreve talibim”

“Vatandaşlarımıza evlerini bedelsiz vereceğiz”

Afetlerde devlet vatandaşlarının yanında olmak zorunda. Bu tür afetlerde devlet, vatandaşlarının zararını karşılamak zorunda. Çünkü ona göre vergi toplanıyor ona göre çalışmalar yapılıyor. Bir köy evi bayındırlık maaliyetlerine göre 100 metre ev 635 bin TL. kendinin yapacağı ev 105 metrekare. Herkesin tuzu kuru değil, birçok vatandaşımız o evi yapmak için en az 20 yılını vermiş, 20 yılını ise yine borç ödeyerek geçirecek. Vatandaşı kandırmamak, rant mantığı ile gitmemek lazım. Hesap ortada, hibe edeceğin miktarı ver vatandaşa, bazı vatandaşlarımız 500 bin TL’yi versin ben yapayım evimi diyor. Biz depremde evini kaybeden vatandaşa evini bedelsiz vereceğiz.

“Esnaflara KDV’ler geri iade edilsin”

Esnafların KDV’si de sıkıntı bir durum. Adamın malları enkaz altında kalmış, bunun tespiti çok zor değil. Bunun tespiti yapılır ve KDV oranı tekrardan iade edilir. Çünkü esnaf o maldan para kazanamamış, sen nasıl kazanıyorsun? Esnafımız para kazanmadan sana para kazandırmış var mı böyle bir şey. Bu KDV oranlarının bir an önce geri iade edilmelidir. Benim bu haykırışların sokakta karşılığını buluyor. Hayatımda ilk defa gördüğüm esnaflar bize sarılıyor, göndereceğiz değil mi diyor. O moralle bir sonraki dükkana şevk ile giriyorum.

“İnsanlar haksızlığa uğradığını düşünüyor”

Türkiye genelindeki eğitim sistemi de tam bir garabet yapboz tahtasına dönderdiler, eğitimi itibarsızlaştırdılar. Bu durumdan öğretmenler, aileler ve öğrenciler çok şikayetçi. Biz rövanşist değiliz. İyi yapa mükafatını alacak, kötü yapan da cezasını çekecek. Bu ülkeye liyakatli insanlar gelecek. En çok üzerinde durduğumuz, en fazla kanayan yaramız hah, hukuk, adalet diyoruz. İnsanlar haksızlığa uğradığını düşünüyor. Mülakat adı altında hayati değere sahip sınavı pas geçiyorlar. AK Parti döneminde asıl olan sınav değil, asıl olan mülakattır.

“Gençlerimiz artık bilinçlendi”

Bizim tek gayemiz deprem bölgesini hızlı bir şekilde ayağa kaldırmaktır. Odak noktamız evini kaybeden vatandaş, iş yerini kaybeden esnaf. Bizim mesaimiz burada olacak ve burada olmak zorunda. Kahramanmaraş özelinde bütün projeler buralara kazandıracağız. Barınma ihtiyacı, iş yeri ihtiyacını gidermek zorundayız. Artık gençlerimiz bilinçlenmiş ve hakkını arıyorlar. Onlar ülke sorunlarına duyarlı ve önemli durumları sorguluyorlar.

“Bu süreçte elimizden geleni yapmaya çalıştık”

İşini yapana hakkını vereceksin, yapmayanı ise göndereceksin. Biz iddialıyız ve güzel işler başaracağımıza inanıyorum. Bize 5 yıl etki versinler ve bu 5 yıl sonunda da bizi sınasınlar. Eğer bu görevin üstesinden gelemediysek göndersinler, bu çok zor değil. Ben Genel BAŞKANIMIZ Kemal Kılıçdaroğlu’na güveniyorum. Kendisi ayrıştıran değil, birleştiren bir siyasetçidir, farklı görüşleri bir araya getiren bir insandır. Bu süreç içerisinde elimizden geleni yapmaya çalıştık. İnsanlara değişimin gerektiğini söyledik ve sorunların bu değişim ile gelebileceğini söyledik. Çalmadık kapı bırakmamaya çalıştık.