Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarıyla düzenlenen ‘Yaşlı Bakım Eğitimleri’ çevrimiçi programında konuşan Prof. Dr. Hasan Hüseyin Eker, “Yaşlılarımızın yaşlılık dönemini en sağlıklı şekilde geçirebilmesi için hepimiz elimizden geleni yapmalıyız. Herkes bir gün o döneme geleceğinin bilincinde olmalıdır. Bunun için gerek belediyelerimiz gerek sivil toplum kuruluşlarımız gerekse de toplum olarak bizler yaşlılarımız için bir takım çalışmalar gerçekleştirmeliyiz” dedi.
Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi Yaşlı Destek Projesi (YADES) kapsamında düzenlenen çevrimiçi seminerler devam ediyor. Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü, Kahramanmaraş Valiliği ve Sütçü İmam Üniversitesi işbirliğiyle düzenlenen programın konuğu Sağlık Bilimleri Üniversitesi Hamidiye Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hasan Hüseyin Eker oldu. Moderatörlüğünü Dr. Mehmet Yılmaz’ın yaptığı çevrimiçi program Büyükşehir Belediyesi’nin Instagram hesabından canlı yayınlandı. Programda toplumların yaşlanması, yaşlı vatandaşların karşılaştıkları sosyal, psikolojik sorunlar ve yaşlı vatandaşlara yönelik uygulanacak projeler gibi pek çok konuya değinildi.
Toplumlar Bireyler Gibi Yaşlanır
Düzenlenen program için Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür ederek konuşmasına başlayan Prof. Dr. Hasan Hüseyin Eker, “Yaşlılık sadece insanlar için değil tüm canlılar için kaçınılmaz bir olgudur. Anne karnında başlayıp ölüme kadar devam eden sürece yaşlanma denir. Yaşlılığın birçok farklı türü vardır. Örneğin psikolojik yaşlanma, ekonomik yaşlanma, bedenen yaşlanma ve sosyal yaşlanma bunlardan birkaç tanesidir. Her bir yaşlanma türünün kendine has özellikleri vardır. Toplumlarda bireyler gibi yaşlanırlar. Toplumda 65 yaş üstü nüfusun toplam nüfus içindeki oranı yüzde 4’ten daha az ise bu topluma genç toplum, yüzde 4 ile 7 arasında olursa olgun toplum, yüzde 7 ile 10 arasında olursa yaşlı toplum, yüzde 10’dan fazla ise çok yaşlı toplum denir. Türkiye’ye baktığımızda yaşlı nüfusun toplam nüfusa oranı yüzde 9,2 civarındadır. Bundan dolayı Türkiye’de yaşlı toplum kategorisine girmektedir. Yaşlı toplum birçok sağlık ve sosyal sorunlara açık toplum demektir. Türkiye geçmişinden gelen kültürel özelliklerden dolayı yaşlarına sahip çıkan önem veren bir ülkedir. Bundan dolayı ülkemizde yaşlı bakım sistemlerinden ziyade herkes kendi yaşlısına kendi evinde bakmaktadır. Bunun avantajları olduğu gibi dezavantajları da vardır. Ancak geleneksel aile yapısı dönüşerek çekirdek aile yapısına doğru evrilmektedir. Günümüzde tek başına yaşayan yaşlı sayısı yüzde 20’ler civarına ulaşmıştır” dedi.
Kuşaklar Arası Çatışma Minimuma İndirilmeli
Prof. Eker konuşmasının devamında, “İnsanlar yaşlandıkça hem hayata bakış açılarında hem de düşünce tarzlarında birtakım değişiklikler olabilir. Bunların değişmesi neticesinde sorunları da bu yönde değişmektedir. Örneğin emekli olan bir vatandaşın daha önce ekonomik sorunu yokken yaşlılık döneminde ekonomik sorunu olabilir. Ayrıca insanlar yaşlandıkça ölüm korkusundan dolayı psikolojik sorunlar yaşama olasılığı da artar. Eğer bireyler gençlik ve yetişkinlik dönemini iyi geçirmişse ve kendilerini bu döneme iyi hazırlamışlarsa yaşlılık dönemini en az hasarla atlatırlar. Yaşlı vatandaşlarımızın yaşadığı diğer bir sorun ise kuşaklar arası çatışmadır. Önemli olan bu çatışmayı en aza indirebilmektir. Burada anne ve babalara büyük görev düşmektedir. Gençlerimizi büyüklerine karşı saygılı bir şekilde yetiştirmeliyiz. Gençlerimiz burada empati yaparak ben yaşlandığım zaman nasıl muamele görmek isterim şeklinde düşünerek büyüklerine karşı öyle davranmalıdır. İnsan yaşlandıkça birtakım sağlık sorunları yaşama olasılığı da artmaktadır. Yalnızca yaşlılığa bağlı olarak ortaya çıkan hastalıklar da mevcuttur. Görme keskinliğinin azalması, işitme kaybı veya kas ve iskelet sistemindeki zayıflıklar gibi hastalıklar bunlara örnek verilebilir. Hastalıklar yaşlıların sosyalleşmesinin önünde engel teşkil edebilir. Buna bağlı olarak da toplumdan dışlanma ve psikolojik sorunlar ortaya çıkabiliyor” ifadelerine yer verdi.
Yaşlılarımızı Aktif Hayatta Tutmalıyız
Prof. Eker konuşmasını, “Yaşlılarımızın yaşlılık dönemini en sağlıklı şekilde geçirebilmesi için hepimiz elimizden geleni yapmalıyız. Herkes bir gün o döneme geleceğinin bilincinde olmalıdır. Bunun için gerek belediyelerimiz gerek sivil toplum kuruluşlarımız gerekse de toplum olarak bizler yaşlılarımız için bir takım çalışmalar gerçekleştirmeliyiz. Yaşlı vatandaşlarımızı toplumdan soyutlamak yerine onları topluma entegre etmeliyiz” cümleleriyle noktaladı.