Bugün;
Şehadetinin 12. Seney-i Devriyesinde bir kere daha Muhsin Başkanımızı kabri başında yâd etmek üzere, ailesi, yol arkadaşları ve sevenleri olarak bir araya geldik.
12 sene aradan sonra bir kere daha gördük ki;
Muhsin başkan evini , sarayını ve dahi saltanatını dünyaya değil belki ama kesinlikle “UKBA”ya inşa etmiş, kendine oralarda yer tutmuş..
Kolay değil riyasız, çıkarsız, milletin değerlerine adanmış koca bir ömüre sonunda en güzel hediye ile mukabele edilmiş.
Allah’ın izni ile birilerinin yadırgadığı siyaset yapma usulü, dava adamlığı titri bu gün bir kere daha gördük ki onu nerelere de götürmüş..
Bu günkü anma programında;
Hiç bir profosyonel organizasyon olmadığı halde kar kış , pandemi demeden yurdun dört bir yanından sevenleri kabri başında dua ediyor yer yer göz yaşı döküyor onu hayırla yâd diyorlardı..
Binlerce “Hatim ve Yasin” biriktirmişler ruhuna hediye ediyorlardı.
Bu saltanatın sırrı 12 yıl öncesinden, bugüne ışık tutan yanıyla Şehit Muhsin Başkan’dan sadır olan şu sözlerde kendini gösteriyordu;
“Dâvâ adamı, karşı olduğu düzen içinde, getirmek istediği nizâmın ölçülerini yaşayan, düzene karşı olmanın getireceği rizikoları göze alan, bu sebeple zulme uğrayacağını bilerek çileye hazır olan insandır.”
“İnanmadığım yolda milyonların önünde yürümektense, inandığı hak yolda tek başına yol almayı tercih ederim.”
“Allah(c.c.)’ın birliği ve Yüce Peygamberimiz(s.a.v.)’in risâleti dışında hiçbir Mutlak Hakikat tanımıyoruz”
“Eğilirsem düzeltin, düzelmeyecek kadar eğilirsem beni terk edin ve hak olan yolda, taviz vermeden devam edin.”
“Bu ülkede dürüst olmak başa belâdır, ama o belâ başımızın tâcıdır. Dokuz köyden kovulacağımızı bile bile doğru bildiğimizi söylemeye devam edeceğiz.”
“Şov adamı olsaydım, ihale takipçiliği yapsaydım; benim Partimin oyu %20’den, %50’den düşmezdi. Zenginlikte de ne Sabancı ne de Koç elime su dökemezdi”.
“Bir sâniyesine bile hükmedemediğimiz bir hayat için, bir dünya için bu kadar fırıldak olmanın bir anlamı yoktur.
“Kim Allah’ın rızâsına uygun hareket ediyorsa, o bizdendir; kim Allah rızâsından uzaksa bizim dışımızdadır.”
“Vatan aşkı maya gibidir, sütü bozuklarda tutmaz.”
“Bir kar tânesi̇ olsaydım Mekke’ye düşmek isterdim.”
“Ben tertemiz ellerimi size uzatıyorum.. Bu eller kire hiç bulaşmadı. Bu eller ihânete hiç ortak olmadı. Bu eller tertemiz bir mâzînin hâtıralarıyla dolu bir kuşağın bu güne uzattığı ve kutlu bir geleceğe birlikte yürümek için akitleşmek isteyenlerin elidir.”
*************************
Bizler bu elleri tuttuk, hemde akitleşerek tuttuk.Akdimize sadık kalmaya da devam edeceğiz inşallah…
“Kınayanların kınamasına aldırmadan, günü birlik, baskı yada korku ikliminin etkisine kapılmadan;”
Bu ölçü ve gâyeler etrafında adamlığın, ülkücülüğün, Müslümanlığın numûne-i timsâl şahsiyeti, Şehit Muhsin Başkanımızın dâvâsı dâvâmız, kavgası kavgamız dır Allah’ın izni ile.
Ne mutlu;
Kişileri değil ama illaki değerleri, ölçüleri ve inançları merkez kabul edip, bu eksende ,“son nefes, son nefer, son damla kana kadar” mücadele azminde olan dava adamlarına, inanç adamlarına..
Şehadetinin 12. yılında, Peygamberimiz (s.a.v) yolunda, duruşu Allah aşkı ile “şahikalaşmış” Muhsin Başkanımızı ve kendisi ile birlikte şehit edilen yol arkadaşlarını binlerce kere daha rahmetle ve hasretle yâd ediyorum..
*
Haşim YANAR